Ermeniler 24 Nisanı bütün dünyada “soykırım günü” ilan ederek adeta sanal bir bellek ve suni bir tarih yaratmışlardır. Sadece Ermeniler değil, başta Amerika ve Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok ülke parlamentosunun “soykırımı anma günü” olarak kabul ettikleri 24 Nisan 1915 tarihinde gerçekte ne olmuştu? I. Dünya Savaşı’nın başlaması ve Osmanlı Devletinin itilaf devletlerine karşı Almanya’nın…
Osmanlı hükümeti savaşın olumsuz şartları içinde Ermeni tehcirini yürütürken kafilelerin güvenliklerinin sağlanması konusunda büyük gayret sarf etmiştir. Başta Meclis-i Vükela’da alınan sevk ve iskân kararı olmak üzere, Dâhiliye Nezareti tarafından taşra yöneticilerine gönderilen talimatlarda Ermenilerin can ve mal güvenliği üzerinde önemle durulmuş, gerekli tedbirlerin alınması ve Ermenilere kötü muamelede bulunan jandarma ve memurların derhal azledilerek…
Mütareke döneminde Ermeni tehcirinden dolayı görülen ilk dava, Yozgat tehciri davasıdır. Dolayısıyla ilk yargılanan idareci de tehcir sırasında Boğazlıyan kaymakamı olup, aynı zamanda vekâleten Yozgat mutasarrıflığı görevini yürüten Mehmet Kemal Beydir. Kemal Bey sevkiyatı yürütürken isyanları da bastırmak zorunda kalmıştı. İsyanların ve sevkin eşzamanlı vuku bulması, Kemal Beyin faaliyetlerinin yanlış algılanmasına sebep olmuş ve katliam…
Birinci Dünya Savaşı’nın Osmanlı Devleti ve müttefikleri açısından sona ermesinin ardından Sadrazam Talât Paşa, 1918 yılı Ekim ayı başlarında görevinden istifa etmişti. Daha sonra 1 Kasım 1918’de İttihad ve Terakki Fırkası’nın son kongresini yaparak arkadaşlarıyla fırkayı tasfiye etmeye karar vermişlerdi. Aynı günün akşamı Enver, Cemal ve Bahattin Şakir ile birlikte İstanbul’dan ayrıldılar. Talât Paşa, çeşitli…
Yüzlerce yıllık ortak bir geçmişe sahip Türk-Ermeni ilişkileri, 19. Yüzyılın son çeyreğinden itibaren oldukça sıkıntılı bir sürece girmiştir. Osmanlı Devletinin zayıflamasına paralel olarak bağımsız bir Ermenistan hayali ile isyanlara kalkışan Ermeniler, Birinci Dünya Savaşının çıktığı 1914 yılına gelinceye kadar birçok yerde katliamlara girişmişler, ülkenin iç ve dış güvenliğini tehdit eder hale gelmişlerdir. Bu tehditler savaşın…
Soykırım suçu hukuksal bir kavramdır ve gerek tarifine, gerekse faillerinin yargılanması ve cezalandırılmasına ilişkin süreçler bir uluslararası sözleşmeyle (1948 BM Soykırım Suçunun Önlenmesi ve Cezalandırılması Sözleşmesi), yani bir hukuki metinle belirlenmiştir. Şu ana kadar, 1915 yılında yaşanan olayları soykırım olarak tanıyan bir ulusal veya uluslararası mahkeme kararı mevcut değildir. Diğer taraftan, 1915 olaylarının soykırım olarak…
Avrupa Birliği başta Avrupa Parlamentosu olmak üzere 1980’li yıllardan beri 1915-1917 olaylarını Birleşmiş Milletler’in 9 Aralık 1948 tarihli kararındaki “soykırım” tanımına uygun görerek soykırım/genocide olarak ilan etmiştir. Bu ön kabul ile iletişim stratejisini inşa eden Avrupa Parlamentosu, Türkiye’nin de bu kararları kabul etmesini istemiş ve Ermeni soykırımını reddetmesinin Avrupa Birliği üyeliğinin kesin engeli olduğunu açıklamıştır….