Millî tarih ve milli şuur inşasında ulusal kahramanlar önemli bir yer işgal eder. Bu kahramanlar mensubu oldukları toplumun karakteristik özelliklerini bünyesinde barındırırlar. Ermeni bağımsızlık hareketinde de birtakım sembol isimler kahraman olarak öne çıkarılmıştır. Bunların başında Andranik Ozanyan gelmektedir.
Son yıllarda Ermenistan kamuoyunda Andranik Ozanyan ilgisi daha da artmıştır. Ermeni Hükümeti 2000 yılında mezarını Paris’ten Erivan’a nakletmiştir. Yeni defin işlemine birçok üst düzey Ermeni katılmış ve törende bulunan Katolik II. Garegin“Antranik ölümünden sonra bile diktatörlerin yüreğine korku salmıştır. Mezarın Paris’ten Erivan’a nakli Ermeniler için şan ve şereftir” demiştir (http://www.armeniadiaspora.com. History 2000, 03.01.2001). Ermenistan Cumhurbaşkanı Robert Koçeryan da nakil işleminin Ermenistan için çok büyük bir olay olduğunu ifade etmiştir. Adına gümüş paralar basılan, heykeller dikilen Andranik Ozanyan kimdir ve neden bu kadar önemlidir?
Andranik 1865 yılında Şebinkarahisar’da doğdu. 20 yaşında iken ihtilal fikirlerine sahip Armenegan Partisi’ne katıldı. 1890 yılında babası ile tartışan bir Türk’ü öldürdü. Bunun ardından İstanbul’a kaçtı ve burada Hınçak örgütüne katıldı. Bir Türk polisini öldürerek ikinci cinayetini işledikten sonra Batum’a firar etti (Chalabian, 1988, s. 6). Batum’da bulunduğu yıllarda Ermeni ihtilal fikirlerinin en ateşli savunucularından biri oldu. 1895 yılında 40 kişi ile birlikte Sarıkamış üzerinden Sason’a gitti. Burada Ermeni çetelerinden Serop’un çetesine katıldı ve çetecilik serüveni başladı. Serop 1899 yılında bir çatışmada ölünce önce onun intikamını aldı, ardından da çetenin başına geçti (Chalabian 1988, s. 110).
Andranik çete lideri olduktan sonra Ermeni ihtilali konusunda diğer çete reisleri ile birtakım fikir ayrılıkları yaşar. Reislerin çoğu çete savaşları yapmak yerine toplu bir ayaklanmayı savunurken, Andranik köylülerin silahlandırılarak bölgesel ve küçük harplerle başarıya ulaşılacağına inanıyordu.
Andranik’in çeteci olarak adını duyuran olay, 1901 yılında Sason yakınlarındaki Arak Manastırı’nda meydana geldi. Andranik adamlarıyla Osmanlı askerlerinden kaçarken bu manastırda bulunan çocuk, öğretmen ve diğer çalışanları esir aldı. Ermeniler yetimleri kaçırmak için teşebbüs ettilerse de muvaffak olamadılar. Ardından dört tabur asker manastırı kuşattı (BOA,Y.MTV, 223/84).
Andranik teslim olma şartlarını şöyle sıraladı: Siyasi suçluların serbest bırakılması, Kürtlere dağıtılan silahların toplanıp suçluların cezalandırılması, Ermenilerden alınan toprakların iadesi. Andranik’in asıl amacı, Avrupa ve Rusya’nın dikkatini bu meseleye çekmekti. Bunda da kısmen başarılı olurken, kendisi de teslim olmaktan kurtuldu. Çünkü Van’da bulunan Rus konsolosu hemen Muş’a geldi. Konsolos askeri operasyonu engellerken (BOA, Y. MTV. 87/67) Andranik de bir gece adamları ile manastırdan kaçmayı başardı. Böylece Ermeniler nezdinde şöhreti daha da arttı.
Bu olayın ardından Andranik birkaç yıl eylemde bulunmadı. Yapmayı planladığı büyük isyan hareketinin altyapısını hazırladı. 1904 senesinde Sason’da bir ayaklanma tertip etti. 1000 kişi ile gerçekleştirilen bu ayaklanma, Osmanlı askerleri tarafından rahatlıkla bastırıldı ve çetecilerin çoğu öldürüldü. Andranik Muş’a çekildi. Ceza dahi almadı. Nihayet Avrupa devletlerinin iltimasıyla Kafkasya’ya gitti. Andranik bu olayla birlikte yabancı bir destek olmadan ihtilal yapılamayacağını anlamıştı (Chalabian, 1988, s. 160).
Andranik 1905 yılında Ermeni çetelerinin önemli merkezlerinden olan Bulgaristan’a gitti. Ermeni fedaileri Bulgaristan’da bomba imalatından çete savaşlarına kadar birçok konuda eğitim almakta idiler (Lang, 1988, s. 107). Andranik’e burada yaşayan Ermenileri ihtilal için örgütleme vazifesi verildi. İhtilalci yetiştirmek üzere burada bir okul da kuran Andranik, maddi sorunlar nedeni ile okulun kapanmasına engel olamadı (Dasnabedian, 1989, s. 61).
Bulgaristan’dan Avrupa’ya geçen Andranik 1907 senesinde 4. Dünya kongresinde silahlı mücadeleyi şiddetli bir şekilde savundu. Bunun üzerine çete temsilcisi (Demonstrative – Terrorist Body) seçildi (Minissian, 1984, s.24). 1912 senesinde patlak veren Balkan savaşlarında Andranik, çetesi ile birlikte Bulgaristan saflarında yerini aldı; birçok Müslüman köyünü basarak katliamlar yaptı. Bu faaliyetlerinden dolayı Bulgar Ermenilerinin takdirini toplarken Bulgar Hükümeti de kendisini birçok madalya ile taltif etti. Kral Ferdinand ona maaş bağlattı (Chalabian, 1988, s.203-204).
Büyük savaşın başlaması ile birlikte Andranik, 16 Kasım 1914’te Kuzey İran’da Rus ordusuna katıldı. Andranik’in görevi, diğer Ermeni çeteleri gibi Ruslar’a lojistik destek vermek ve onlara kılavuzluk yapmaktı.
Andranik Nisan 1915’te Dilman’da Osmanlı ordusu ile savaştı. Van’ın düşmesinden sonra Bitlis’e ilerledi. Yol üstünde bulunan köylerde her türlü mezalimi gerçekleştirdi. Sergilediği vahşet Rus komutanları bile rahatsız edecek boyuta ulaştı. Van kıtaları komutanı General Nikolayev, Kafkas kuvvetleri komutanına gönderdiği telgrafta çete faaliyetlerinin aşırılıklarının katlanamaz boyuta geldiğinden şikayetle Van’da Divan-ı Harp kurulduğunu bildirmiştir (Süslü, 1987, s. 27). Bundan sonra Ermeni çetelerini dağıtan Ruslar onları orduya kattılar.
Andranik 1917 yılında Tiflis’te Amerikan temsilcisi Willoughby Smith ile görüştü. İngilizlerin Kıbrıs’tan İskenderun’a çıkarak Türkleri güneyden sıkıştırmalarını önerdi. Bu önerisi müttefikler tarafından kabul edildi. Ancak Andranik’in yabancı temsilcilerle görüşmesi Taşnak yöneticilerini rahatsız etmiştir.
Bolşevik ihtilalinden sonra Rus ordusu Doğu Anadolu’dan çekilmeye başlayınca Ermeni çeteleri Türk ordusu ile tek başına mücadele etmek zorunda kalmıştır. Ancak çeteler savaşmak yerine köyleri basarak katliamlar yapmayı tercih etmişlerdir.
Andranik üzerinde birçok Rus madalyası olduğu halde 2 Mart 1918’de Erzurum’a gelerek merkez komutanlığını ele aldı. Halka işlerine devam etmelerini, asayişin sağlanacağını söyledi. Ancak Türk ordusunun Erzincan’ı aldıktan sonra Erzurum’a yürüyüşe geçmeleri üzerine Ermeniler firar etmeye başladılar. Andranik firarları önlemek için makineli tüfeklerle infazlar gerçekleştirdi, ama sonuç değişmedi. Andranik de iki gün sonra birçok masum insanı katlederek Erzurum’u terk etti.
Andranik Gümrü’ye geçerek çeteciliğe yeniden başladı. Burada “Özel Hareket Birliği” (Special StrikingDivision)’ni kurarak hem sınırları korumayı hem de Türklerle savaşmayı amaçlamıştır (Rain, 1351, s. 120). Ancak burada da katliam yapmaktan geri durmamıştır.
IX. Ordu komutanı Yakup Şevki Paşa, 1 Aralık 1918’de Harbiye Nezareti’ne gönderdiği telgrafta Andranik’in derhal yakalanması gerektiğini bildirmiştir. Benzer uyarıları Gümrü Anlaşması Ermeni komisyonu ile Erivan’daki Kolordu Komutanı Nazarbekov da yapıyordu (ATBD, Sayı 81, Belge No: 1883; Karabekir, 1990, s. 483). Andranik ise önemli petrol sahası olan Zenzegur’u ele geçirip katliamlar yapmakla meşguldü. Katliamlar üzerine Halil Paşa Erivan’ı protesto etti. Erivan ise düzensiz birliklerin kendi denetiminde olmadığını bildirerek sorumluluğu kabul etmedi.
Andranik Temmuz 1918’de Nahçivan’da ağır bir yenilgi aldı. Ardından kendinden yardım isteyen Karabağ Ermenilerine yardım için aynı yılın Kasım ayında Şuşa’ya geçti. Andranik’in burada da savunmasız halka saldırması üzerine Osmanlı Genelkurmayı, Albay Cemil Cahit Bey’i I. Azerbaycan Tümen komutanı olarak buraya gönderdi. Andranik savaşı göze alamayarak Şuşa’nın güneyindeki Goriş’e çekildi.
Andranik tüm bu mücadeleler sonucunda istediği sonucu elde edemedi. Üstelik Erivan’la da arası açıldı (Walker, 1991, s. 95). Bu nedenle hayatını da tehlikede gördüğü için 15 Mayıs 1919’da Batum’dan hareketle Paris’e gitti.
Andranik, müttefiklere savaş boyunca yaptığı yardımlardan dolayı Fransız Cumhurbaşkanı Poincare tarafından Legion de Honour madalyasıyla ödüllendirildi (Pasdermadjian, 1949, s. 465). 1919 yılı boyunca Londra, Paris ve New York’ta dolaşarak Türk topraklarında Büyük Ermenistan’ın kurulması için destek aradı. Kendi yaptıklarını Türklerin üzerine yükleyerek Ermenilerin katledildiği propagandasını yaptı (Hovanisian, 1982, s. 390).
1920 yılında Fransız işgali altındaki bölgelerde kendileri için devlet kurulmasını isteyen Ermeniler, Paris’te Andranik ile bir toplantı yaptılar. Toplantıdan Andranik’in Adana ve çevresine gönderilerek oradaki Ermenileri örgütlemesi kararı çıktı. Ermeniler bu teklifi Suriye’deki Fransız Yüksek Komiseri General Gouraud’ya ilettiler. Andranik de Gouraud ile görüşmek için Beyrut’a gitti. Gouraud bu teklifi kabul etmediği gibi Andranik’in bölgeye girmesi için de vize vermedi (Chalabian, 1988, s. 510-525).
Andranik 1927 yılında Amerika’da öldü. Sovyet rejimi cenazesini Erivan’a kabul etmeyince Paris’te defnedildi. Kendisi cesedinin “vatan toprakları”na, yani Doğu Anadolu’ya gömülmesini vasiyet etmişti. Mezarının 2000 yılında Erivan’a nakli, bu vasiyetin zamanının yaklaştığı şeklinde yorumlandı.
Andranik eğitimsiz bir çeteci olarak yetiştiği için, düzenli Türk birlikleri karşısında daima başarısız olmuştur. Bu nedenle askerle çatışmaktan kaçınmış ve halkı hedef olarak benimsemiştir. Kendi adını taşıyan marşta geçen “Andranik kardeş, gidelim Türkiye’ye, Kıralım Türkleri olsun Ermenistan” dizeleri bu gerçeği açık biçimde ortaya koymaktadır.
Bu Ermeni komitecisinin mücadele yöntemi olarak terörü benimsemesi, tesadüfi değildi. Osmanlı Ermenileri ülke içerisinde dağınık bir şekilde yaşıyorlardı ve hiçbir şehirde nüfus çoğunluğuna sahip değillerdi. Avrupa devletlerine ve Rusya’ya uygulatmak istedikleri self determinasyon prensibinin Anadolu’da bu şartlar altında uygulanması imkansızdı. Maddi imkanlardan yoksun olan Andranik, emellerini gerçekleştirmek için farklı çözüm yollarını tercih etti: Şiddet ve katliamlar yolu ile Müslümanları sindirmek, böylece Doğu Anadolu ve Kafkasya’da Büyük Ermenistan’ın kurulmasını sağlamak. İkincisi, büyük devletlerin bölgeye müdahalesini gerçekleştirecek iç karışıklıklar çıkarmak.
Görüldüğü üzere Andranik sahip olduğu kahramanlığa ait bütün unvanlarını Türklere karşı gösterdiği acımasızlıktan ve katliamlardan, madalyalarını ise ‘Büyük Devletler’e Doğu Anadolu ve Kafkasya’da yaptığı yardımlardan ötürü almıştır. Bugün diaspora Ermenilerinin bir kısmının Andranik’in politikasını sürdürdüğü meydandadır.
Başbakanlık Osmanlı Arşivi (B.O.A) Yıldız Mütenevvia Evrakı (Y.Mtv). 84/138; 261/23; 285/146.
B.O.A. Dahiliye Nezareti Şifre Kalemi (DH.ŞFR.) 88/85; 44/43; 45/156
B.O.A. B.E.O.A.VRK.840/10.
B.O.A. Dahiliye Nezareti Kalem-i Mahsus Müdüriyeti Evrakı (DH. KMS.) 53-1/24.
Allen W.E.D., Muratoff Paul (1953), Caucasian Battlefields (1828-1921), Cambridge,
Arşiv Belgelerine Göre Kafkaslarda ve Anadolu’da Ermeni Mezalimi, (1995) I, 1906-1918, Ankara.
Askeri Tarih Belgeleri Dergisi (ATBD), Sayı: 83, Belge No: 1941; Sayı: 86, Belge No: 2050.
Atnur, İbrahim Ethem (1999), Muhtariyet Arifesinde Nahçıvan, Nahçıvan.
Birinci Dünya Harbi Kafkas Cephesi (1993), 3. Ordu Harekatı, C. II, Birinci Kitap, Ankara.
Birinci Dünya Harbi Türk Harbi Kafkas Cephesi(1993), 3. Ordu Harekatı, C. II, 2. Kitap, Genelkurmay Başkanlığı Yayınları, Ankara.
Cengiz, Erdoğan (haz.) (1983), Ermeni Komitelerinin A’mal ve Harekât-ı İhtilâliyesi, Ankara.
Chalabian, Andranik (1998), General Andranik and Armenian Revolution Movement, New York.
Dasnabedian, Hratch (1989), History of the Armenian Revolutionary Federation Dashnaksution (1890-1924), Milan.
Gökdemir, A. Ender (1989), Cenub-i Garbi Kafkas Hükümeti, Ankara.
Hovannisian, Richard G. (1967), Armenia on the Road to Independence, Los Angeles.
Kafkaslarda ve Anadolu’da Ermeni Mezalimi (1998), IV, Ankara.
Kafkasya’da ve Anadolu’da Ermeni Mezalimi (1995), I, Ankara.
Karabekir, Kazım (1990), Erzincan ve Erzurum’un Kurtuluşu Sarıkamış, Kars ve Ötesi, Erzurum.
Khlebof, Twerdo (1919), Notes of Superior Russian Officer on the Atroticios of Erzurum, 1919.
Lang, David Marshall (1998), The Armenians: A People in Exile, London.
Minassian, Anaide Ter (1984), Nationalism and Socialism in the Armeian Revolationary Movement (1887-1912), Cambridge.
Mirzayev, Cafer Guli (2000), “Nahçıvan Kandlarında Andranikin Törattiyi Vahşiliklar ve Ona Karşı Mübarezenin Taşkili”, 21.Yüzyıla Girerken Tarihe Dostça Bakış: Türk-Ermeni İlişkileri, Ankara.
Nassibian, Akaby (1984), Britain and the Armenian Question (1915-1923), New York
Pasdermadjian (1949), H. Histoire de L’ Armenie, Paris.
Rain, İsmail (1351), Katliam-ı Ermeniyan Der Deveran-ı Selatin-i Al-i Osman, Tahran.
Süslü, Azmi (1987), Ruslara Göre Ermenilerin Türklere Yaptığı Mezalim, Ankara.
Türközü, Halil Kemal (1982), Osmanlı ve Sovyet Belgeleri-Ermeni Mezalimi, Ankara.
Uras, Esat (1984), Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, Ankara.
Walker, Chistopher J. (1991), Armenia and Karabagh, The Struggle for Unity, London
Yusifov, Ali (2000), “Nahcivan Şehrinde Ermeni Mezalimi”, 21. Yüzyıla Girerken Tarihe Dostça Bir Bakış: Türk-Ermeni İlişkileri, Ankara.
Yüceer, Nasır (1999), “Son Osmanlı Zaferi (Azerbaycan’ın Bağımsızlığını Kazanması)”, Osmanlı, C. II, Ankara.
İnternet Siteleri
http://www.armeniadiaspora.com. History 2000, 03.01.2001.
http://www.Karabagh.org. “Staggering Facts”, 03.04.2001.