Ermeni meselesi gündeme geldiğinde dünya kamuoyu tarafından Türklerin objektif karar verebilecek bir konumda olmadığı ifade edilmektedir. Batılılar, Ermeniler hakkında olumsuz kanaatlerin sadece Türkler tarafından yapıldığını ileri sürmektedirler. Türkler ve Ermeniler hakkındaki görüşler ve düşünceler ise farklı kaynaklarda çoğu zaman gerçek aksini bulmadan ortaya konmaktadır.
Burada amaç meseleyi Türkiye coğrafyasının dışına taşıyarak Kafkasya’da yaşanan gelişmeleri, Ermeni milliyetçilik tartışmalarının mahiyetini ve bu milliyetçiliğin şekillendirdiği “Büyük Ermenistan” idealini değerlendirmektir. Aynı zamanda Kafkasya’da Ermenilerle olan ilişkilerde sadece Türklerin değil, Gürcülerin de problemleri olduğunun gösterilmesi konunun farklı bir ülke boyutundan bakılmasını da ortaya koyması açısından önemlidir.
Ermeniler “Büyük Ermenistan” idealini gerçekleştirmek için iki strateji belirlemişlerdir. İlki, Ermenilerin tarihi vatanları ile ilgisi olmayan Türk topraklarının gerek işgal gerekse barış yoluyla Ermenistan’a katılmasıdır. İkincisi bunu sağlamak için millî çatışmalar çıkarmak suretiyle Türk halklarına karşı terör faaliyetlerinin hayata geçirilmesidir.
Tarihsel süreç içerisinde Ermenilerin bunların her ikisi uğrunda çaba harcadıkları görülür. “Büyük Ermenistan Devleti”ni, yani denizden denize kadar olan toprakları, kurmak istedikleri devlete katmak esas amaçları olmuştur. Bu toprakların bir bölümü olarak Türkiye’yi seçmişler ve buna tarihin “adaletli hükmü” olarak bakmışlardır. Bu düşünceye meşruluk kazandırmak amacıyla söz konusu toprakların vaktiyle Ermenilere ait olduğunu bunun için de kendi tarihi vatanlarının topraklarını ve sınırlarını yabancı unsurlardan temizleyip monoetnik bir “Büyük Ermenistan” yaratmaya çalıştıklarını bütün dünyaya duyurma yoluna gitmişlerdir (Velizade, Muradov, 1996, s. 56-58).
Fakat aynı topraklarda Rusya’nın da planları vardı ve Rusya bu bölgede kendi gücünü tesis etmek için Orta Asya ve Yakın Doğu’ya giden ticaret yolunu ele geçirmeye çalışmıştır. Bunun için Ruslar Kafkasya’ya olan ilgilerinde ve bölgenin fethinde Ermenilerden istifade etmişlerdir.
Ermeniler genel olarak Kafkasya’nın özel olarak da Azerbaycan’ın siyasî, sosyal ve ekonomik durumu hakkında Ruslara bilgiler verip işgal planlarının hazırlanmasına katkıda bulunmuşlardır. XVII. yüzyıldan itibaren İzrail Ori gibi Ermeni siyasetçiler Rus-Ermeni ilişkilerinin kurulmasında ve gelişmesinde özellikle, Çar I. Pyotr’un Kafkasya, Azerbaycan ve Hazar Denizi’ne olan ilgisinin artmasında büyük rol oynarlar. XIX. yüzyılda elverişli siyasî şartların oluşması neticesinde Çarlık Rusyası, Kafkasya’nın ve Azerbaycan’ın işgali için hazırladığı titiz planların hayata geçirilmesinde Ermenilerden faydalanır. Ele geçirdiği bu topraklara Ermenileri sistemli bir şekilde göçürerek gruplar halinde yerleştirir. Azerbaycan bölgesine Ermeni akını 1826-1828 yıllarında başlar (Kerimova, 1995, s. 71).
XIX. yüzyılın sonlarından itibaren Ermeniler ikinci stratejilerini gerçekleştirmeye yönelirler. “Taşnaksutyun” gibi aşırı milliyetçi partiler kurarak asıl amaç “Büyük Ermenistan” için faaliyetlere başlarlar.
1890’dan itibaren Rusların Ermeni politikası da değişir. Bunun sebebi bu yıllarda Ermeniler arasında milliyetçilik fikrinin yükselmesidir. Milliyetçi politikanın gelişmesi Ermenilerin fiilen değilse bile potansiyel bir düşman gibi görülmesine yol açar. Bu tehlikeyi bertaraf etmek için Ruslar, Ermenileri Azerbaycan Türklerine karşı kışkırtma stratejisine başvurur. Bu taktik başarılı olur ve iki millet arasında anlaşmazlıklar başlar. 1905 Olayları Ermenilerin halkı çeşitli sebeplerle kışkırtmaları sonucunda meydana gelmiştir. Kendi topraklarında yaşayan Azerbaycan Türklerini planlı bir şekilde yurtlarından çıkarmaya ve öldürmeye yönelik bu faaliyetler ilk önce Bakü’de başlayarak daha sonra Azerbaycan’ın bütün bölgelerine yayılır. Aslında olayların bütün sorumlusu Taşnaksutyun partisidir. Taşnaklar, çetelere benzer birlikler oluşturup genellikle Osmanlı Devleti’nden göç eden Ermenileri bu birliklere alarak Türk köylerine saldırıp katliamlar yaparlar. Azerbaycan Türklerinin bunlarla mücadele edebilecek bir örgütleri yoktu. Koordinasyonsuz ve plansız savaşmak zorunda kalan Azerbaycan Türkleri başarısız olur (Kazemzadeh, 1951:18; Libaridian, 1996, s. 185-196).
Büyük Ermenistan idealinin ikinci aşaması 1918-1920 yıllarını kapsamaktadır. Azerbaycan tarihinde “Mart Olayları” veya “Mart Kırgını” şeklinde geçen 1918 hadiselerinde Ermeniler on binlerce Azeriyi öldürür. Bakü Komünü Bakü Vilayetini Türklerden temizlemek amacını taşıyan planı tatbike koyulur. Neticede binlerce Türk milli mensubiyetinden dolayı öldürülür.
Ermeni aydınlarının “Büyük Ermenistan” hayali Küçük Asya’dan başlayarak Güney Kafkasya’ya kadar uzanmaktaydı. Onlar kendilerine ait olmayan toprakların işgalini “Ermenice konuşan vilayetlerin birleştirilmesi” olarak izah ediyorlardı. Buna göre Karabağ, Nahçivan gibi tamamen Türk yerleşim birimleri de birer Ermeni toprağıydı.
Sovyetler Birliği döneminde Azerbaycan Türkleri ile Ermeniler arasındaki anlaşmazlıklar halkların dostluğu anlayışı çerçevesinde yumuşamış gibi görünüyordu. Fakat Ermeniler kendileri için elverişli siyasi şartların oluştuğunu hissettiklerinde harekete geçerek toprak iddialarını tekrarlamaktan kaçınmamışlardır. Bunun son örneğini Karabağ Savaşı’nda görmek mümkündür. Ermenilerin Dağlık Karabağ’ı Ermenistan’a bağlamak için başlattıkları faaliyetler 1960’lı yıllara kadar uzanır. Bu yıllarda özellikle Ermeni aydınları ideolojik faaliyetleri belirgin biçimde yürütürler. 1980’lerin sonunda olarak Gorbaçov’un Glasnost ve Perestroyka politikaları Ermenilere silahlı güç kullanma fırsatını vermiş ve Azerbaycan topraklarının % 20’si Ermeniler tarafından işgal edilmiştir. Ermenilerin bölgedeki diğer komşusu Gürcistan ile olan ilişkilerinde de “Büyük Ermenistan” düşüncesinin izlerini görmek mümkündür. Gürcüler, Ermenilerin topraklarını eski Ermeni vilayetleri olarak adlandırdıklarını ve Gürcistan’ın büyük bir bölümü ile birlikte Tiflis’in çok eski zamanlardan itibaren Ermenilere ait olduğunu iddia ettiklerini belirtirler. Her zaman tarihleriyle övünmüş olan Gürcülerin bu konudaki bir diğer rahatsızlığı Ermeniler tarafından tarihlerinin tahrif edilmesidir. Bir Gürcü kontu olan İlya Çavçavadze, 20. yüzyılın başında yazdığı Ermeni Alimleri ve Taşların Feryadı adlı bir eserinde bu tahrifatı anlatmıştır. Buna göre Ermeni ilim adamları eski yazıları tarihî eserlerin duvarlarından kazıyarak kendi kitabelerini onların yerine koyup Ermenilere ait olduğunu ispat etmeye çalışmışlar; bu istismar karşısında taşlar feryat etmişlerdir (Çavçavadze, 1902/Baku, 1990, s. 19-28). Aslında Sovyet rejiminin “halklar dostluğu” politikası Gürcüler ve Ermeniler arasındaki tartışmalı konuları ortadan kaldırmıştı. Sovyetler Birliği’nin dağılması ile bağımsızlık mücadelesindeki iki halk arasında bir süre yakınlaşma da olmuştu. Ancak bu uzun sürmedi. Önce Samshe-Cavaheti’nin hangi ülkeye ait olduğu hakkında tartışmalar çıktı. Daha sonra Gürcistan’ın Abhazya ile olan savaşında Ermenilerden oluşan “Bagramyan Alayı”nın Gürcülere karşı mücadele etmesi, ayrıca Ahalkalaki’de yayınlanan Cavahk gazetesinin anti Gürcü ve ayrılıkçı yazıları neşretmesi Gürcistan’ın meseleye farklı yaklaşmasına sebep oldu.
Gürcistan’da Gürcülerden sonra en kalabalık ikinci etnik grup olan Ermeniler, esas olarak Tiflis’te ve ülkenin güney bölümündeki bir eyalet olan Cavaheti’de yaşamakta ve burada nüfusun %90’nını teşkil etmektedirler. SSCB’nin dağılma sürecinde Gürcistan’da genel bir kaos yaşanırken Tiflis, ile Cavaheti’deki bazı siyasî teşkilatlar arasında hareketlilik görülmüştür. 2000’lerden itibaren Gürcistan, Abhazya ve Güney Osetya deneyimlerinden olsa gerek Cavaheti’de herhangi bir radikal harekette bulunmayı tercih etmemişlerdir.
Cavaheti’de Ermeniler ilk olarak 1997’de muhtariyet talebiyle ayaklanmışlardır. Bölgedeki gelişmeler Dağlık Karabağ probleminin gelişimine benzer. Cavahetili Ermenilerin kültürel amaçlarla 1988’de kurdukları “Cavahk Halk Hareketi” Hazar petrol boru hattının Gürcistan’dan geçişinin belirlenmesinden sonra Rusya ve Ermenistan’daki askerî çevrelerle işbirliğine yönelmiştir. Gürcistan bugün hâlâ Cavaheti’deki Ermeni problemini halledebilmiş değildir. Gürcistan Azerbaycan’ın en önemli stratejik müttefikidir. Ermenistan ile enformasyon savaşı yapan Azerbaycan için de bu konu büyük önem arz etmektedir.
Ermenilerin yaşadığı Samshe-Cavaheti’de ayrılıkçılık faaliyetleri devam etmektedir. Radikal güçler Gürcistan’dan ayrılmayı ve yüksek statülü muhtariyet kazanmayı talep ederek çeşitli yerlerde protesto gösterileri yapmaktadırlar. Bu hareketlerin Ermenistan’ın doğrudan desteği ile meydana geldiği aşikardır. Cavaheti Ermenilerinin Gürcistan’da ikinci bir “Miatsum” (Ermenistan ile birleşmek) amacı yeni anlaşmazlıkların meydana gelmesi için elverişli şartlar yaratacak bir noktaya gelmiştir. (Emil, 2003; “Cavahetiya Ermenileri Tiflisden Siyasi Muhtariyet İsteyir”, 2003)
Taşnaksutyun “Büyük Ermenistan”ı gerçekleştirmek yolunda ideolojik faaliyetten ziyade silahlı mücadele yolunu seçmiştir. Partinin temel vurgusu, Ermenistan’a komşu devletler üzerindeki toprak iddialarıdır. Ermenistan’da temsil edilen üç önemli partiden birisi olan Taşnaksutyun’un program ve hedefi Ermenistan’daki genel anlayışın bir yansımasıdır. 1915 sözde Ermeni soykırımı, Kars ve Ardahan’ın Türkiye’den alınarak Ermenistan’a bağlanması, Karabağ’daki 7 bölgenin Azerbaycan’a bırakılmaması, Cavaheti’ye muhtariyet verilmesi partinin ana hedefi haline gelmiştir.
İran-Ermenistan ilişkileri bugün bütün alanlarda gelişme seyri göstermektedir. Ermenistan’a 2000’li yıllarda Rusya, Batı ve İran tarafından yakacak ve gıda yardımı yapılmıştı. Bazı çevreler İran‘ın Ermenistan’a yaptığı yardım ve desteğin, buradan kendisine yönelebilecek toprak iddialarını engellemek amacı taşıdığını belirtmektedirler. Öte yandan İran, Ermenistan’ı her şekilde kendine bağımlı hale getirmeye çalışmaktadır (Turgut, 2004b). Bununla birlikte Ermenistan’ın gelecekte problemlerini hallettikten sonra İran’dan da toprak talep etmesini beklemek şaşırtıcı olmayacaktır.
Sonuç olarak günümüzde dünya güvenlik ve uluslararası terörizm konularında bir dönüm noktasındadır ve Hazar’daki enerji kaynakları ile ilgili milyarlarca dolarlık yatırımlar gündemdedir. Bununla birlikte Güney Kafkasya’nın güvenliği ve barışın sağlanması konularında tartışmalar yapılıp ne gibi önlemler alınacağı düşünülürken Ermenistan’ın bölgede hâlâ soykırım meselesi ve toprak iddiaları ile ortaya çıkması bu ülkenin bölge barışı ve güvenliğine engel çıkaracağı endişesini doğrulamaktadır.
Çavçavadze, İlya (1990), Armyanskie uçoniye i vopiyuşçie kamni, Tiflis 1902/Baku
Emil, “Gürcüstan İkinci Garabağ Problemi İle Üzleşe Biler”, Olaylar Gezeti, www. olaylar.net, 10 Yanvar 2003.
Kazemzadeh, Firuz (1951), The Struggle for Transcaucasia, New York
Kerimova, S. (1995), Çarizmin Azerbaycanın İşgalında ve Müstemlekecilik Siyasetinde Ermeni Siyasetbazlarının Rolü, Bakı
Libaridian, G. J., “Revolution and Liberation in the 1892 and 1907 Programs of the Dasnaksutyun”, (haz. R. G. Suny), Transcaucasia, s. 185-196.
Turgut, Emir (2004), “Ermenilerin İrana Erazi İddiası Ola Biler”, Olaylar, www.olaylar.net.
Turgut, Emir (2004), “İran Ermenistan’a Destek Verir”, Olaylar, www.olaylar.net
Velizade, İ. – Muradov, B. (1996), Ermenistan Azerbaycanlılarının Soygırımı, Bakı[:en]
Çavçavadze, İlya (1990), Armyanskie uçoniye i vopiyuşçie kamni, Tiflis 1902/Baku
Emil, “Gürcüstan İkinci Garabağ Problemi İle Üzleşe Biler”, Olaylar Gezeti, www. olaylar.net, 10 Yanvar 2003.
Kazemzadeh, Firuz (1951), The Struggle for Transcaucasia, New York
Kerimova, S. (1995), Çarizmin Azerbaycanın İşgalında ve Müstemlekecilik Siyasetinde Ermeni Siyasetbazlarının Rolü, Bakı
Libaridian, G. J., “Revolution and Liberation in the 1892 and 1907 Programs of the Dasnaksutyun”, (haz. R. G. Suny), Transcaucasia, s. 185-196.
Turgut, Emir (2004), “Ermenilerin İrana Erazi İddiası Ola Biler”, Olaylar, www.olaylar.net.
Turgut, Emir (2004), “İran Ermenistan’a Destek Verir”, Olaylar, www.olaylar.net
Velizade, İ. – Muradov, B. (1996), Ermenistan Azerbaycanlılarının Soygırımı, Bakı