Osmanlıda millet sistemi etnik değil dini temele dayanır (İlter, 1995, s.30; Ercan, 2000, s. 146). Ancak batılı devletlerin baskısı ve kışkırtmalarıyla 19. yüzyılda millet sistemi, etnik milliyetçilik etrafında anlaşılmaya başlandı. Ermeniler, 15. yüzyıldan itibaren millet sistemi içinde Gregoryen Milleti olarak örgütlendi (İlter, 1995, s. 31). Sömürgeci devletlerin Gregoryen Ermeniler üzerindeki misyoner faaliyetleri ve korumacı siyaseti İstanbul Ermeni Patrikhanesinin cemaatinin üçe bölünmesine yol açtı. II. Mahmut, Ermeni Katoliklerini 1830 yılında bir topluluk olarak kabul etti. 1847’de Patrikhane’de 14 ruhanî üyeden oluşan Meclis-i Ruhanî, bir diğeri de yarısı amiralardan (Ermeni asiller) ve diğer yarısı sanat erbabından oluşan 20 kişilik Yüksek Meclis oluşturuldu.(Uras, 1987, s. 159) 1850’de ise Protestan milleti tanındı.(Kılıç, 2000, s. 72; Uras, 1987, s. 153-155) Patrikhane, o dönem yükselişte olan milliyetçilik akımlarının etkisiyle üçe bölünmüş olan Ermeni toplumunu yeniden bir ülkü etrafında birleştirmeyi amaçlıyordu. İşte 1863 Nizamnamesi ile Ermeni toplumu, bir cemaatin ötesinde devlet içinde bir baskı grubu oldu (Kılıç, 2000, s. 73; Saray, 2005, s. 36).
Türkleşen ve Türkçe’yi dil olarak benimseyen Ermeniler, 19. yüzyıl başlarında Millet-i Sadıka olarak adlandırılıyordu. Osmanlıda gayrimüslimler 19. yüzyıl başlarından itibaren bağımsız birer millet olma yolunda ilerlemeye başladılar. Bunda kapitülasyonlar da ittirici bir rol oynamıştır (Küçük, 2006, s. 396). Tanzimat Fermanında millet tabiri, imparatorluk tebasının toplamı anlamında kullanılmıştır (İnalcık, 2006, s. 97). Fermanda geçen ehl-i İslam ve milel-i saireden bu husus anlaşılabilir. Tanzimat’tan sonra Hıristiyan cemaatler ayrı birer millet olma yoluna girdiler. Ermeniler, Tanzimat’la Türkler kadar hatta daha fazla haklara kavuştular. Bu milletlerin Kilise meclislerine halktan üyelerin de katılmaya başlamasıyla millileşme ve laikleşme birlikte başlamış oldu (Küçük, 2006, s. 401). Tanzimat Fermanının genişletilmesi niteliği arz eden 1856 Islahat Fermanı ise, vilayet ve belediye meclislerinde gayrimüslimlerin de temsilci bulundurabileceğini, Meclis-i Ahkâm-ı Adliye’ye gayrimüslimlerin de üye vereceğini ve ayrıca gayrimüslimlerin oluşturacağı meclislere ruhanîlerin yanı sıra halktan da temsilcilerin iştirakini mümkün kılıyordu (Küçük, 2006, s. 399). Ferman, gayrimüslim unsurların bir millet olma yolunda anayasal gelişmelerinin başlangıcı ve milli bağımsızlık isteklerinin belgesi oldu (Küçük, 2006, s. 399). Islahat Fermanı ile zaten var olan gayrimüslimlerin devlet işlerine girmeleri geleneği kanunlaştı. Osmanlı Hıristiyanlarıyla yabancılara faaliyet izni verildi. Ermenilerin iktisadi yaşamda ve yüksek devlet makamlarında etkinliği arttı (Şahin, 1988, s.167). Ermeniler valilik, elçilik hatta nazırlık görevine dahi getirildiler (İlter, 1995, s. 32).
Islahat Fermanını izleyen yıllarda millet sisteminin yerine Osmanlılık düşüncesinin ikame edilmeye çalışıldığını görüyoruz. Namık Kemal, Ziya Paşa, Ali Suavi gibi aydınların ve devlet adamlarının başını çektiği bu hareket, Osmanlılık idealinin gerçekleşmesinde önemli bir aşama olan 1876 Kanun-ı Esasisinin ortaya çıkmasında önemli rol oynadı. Anayasanın 8. maddesinde Osmanlı şöyle tanımlandı: Devlet-i Osmaniye tabiiyetinde bulunan efradın cümlesine herhangi din ve mezhepten olursa olsun Osmanlı tabir olunur. Osmanlılık seçim yoluyla bütün Osmanlıların Meclislerde temsiline olanak veriyordu. Buna Osmanlılık namı altında bir hukuk eşitliği de denebilir (İnalcık, 2006, s. 31). 2 yıl süren Meşrutiyetin ardından II. Abdülhamit, Osmanlılık yerine İslamcı bir siyaset izlemeyi tercih etti. 1908’de sonra iktidar olan İttihat ve Terakki ise önce Osmanlılık siyasetini takip etse de ileriki yıllarda bu yolu terk ederek Türkçülük denilebilecek bir siyasetin peşinden koştu (İnalcık, 2006, s. 32).
Orijinal adıyla Nizamname-i Millet-i Ermeniyan, Ermeni cemaatine mensup din adamları tarafından hazırlandı ve Patrik tarafından 24 Mayıs 1860 tarihinde onaylandı. 1862’de Babıâli yani Osmanlı hükümeti, nizamnameyi padişahın onayına sundu. 29 Mart 1862 tarihinde Padişah nizamnameyi onayladı (Uras, 1987, s. 159). Babıâli, Patriğe gönderdiği 17 Mart 1863 tarihli emirnameyle nizamnamenin yürürlüğe girdiğini bildirdi (Bebiroğlu, 2003, s. 76).
Nizamname 99 maddeden oluşmaktadır. (Düstur, Birinci Tertip, C. 2, s. 938-961) 1-7. maddeler İstanbul Ermeni Patriğinin seçim usulü ve esaslarına ayrılmıştır. 8-12. maddeler Patriğin görevlerini, 13-16. maddeler Patrikhane kalemini, 7-23. maddeler Kudüs Patriğini, 24-35. maddeler Ruhanî Meclisi, 36-43. maddeler Cismanî Meclisi, 44-51. maddeler Cismanî Meclis tarafından kurulan komisyonları, 52-56. maddeler Semt ve Kilise yönetimleri konusunu, 57-71. maddeler Genel Meclisin oluşumu, üyelerin seçim koşulları, örgütlenmesi ve görevlerini, 72-84. maddeler oyların nasıl kullanılacağını, 85-89. maddeler meclislerin ve komisyonların yapısı ve çalışma yöntemini, 90-93. maddeler yardıma muhtaç millet fertlerine yapılacak yardımın esaslarını, 94-98. maddeler ruhanî önderlik konusunu, 99. ve son madde ise ileriki yıllarda yeni bir yapılanma gerektiğinde Ruhanî ve Cismanî Meclisin nasıl bir yol izleyeceğini düzenlemiştir. Gerekli görülen değişikliklerin Ruhanî ve Cismanî Meclis tarafından oluşturulan komisyonda kararlaştırılıp Genel Meclis’te onaylandıktan sonra Babıâli’nin izni ve Padişahın onayı ile yürürlüğe gireceği belirtilmiştir.
Nizamname-i Millet-i Ermeniyan, 1856 Islahat Fermanı gereğince ve bir de Ermenilerin o güne değin ortaya koydukları sadık millet portresinin etkisiyle hükümetin bir lütfu olarak değerlendirilebilir. Osmanlı Devletinin ilk Anayasası Kanun-ı Esasi’yi 13 yıl önceleyen ve Ermenilerin Ermeni Anayasası dedikleri bu nizamname, Ermenilere önemli ayrıcalıklar kazandırmıştır. Her ne kadar Patriğin atanması ve nizamnamenin onaylanması gibi bazı hususlarda Padişahın onayı gerekiyor olsa da, Ermeniler, din işlerinden başka eğitim, sağlık, vakıflar, vergi ve kısmen yargıda kendi işlerini kendileri bu nizamnameye göre seçilecek komisyonları eliyle yürütüyordu. Nizamname genel olarak evvelce patrik ile asiller arasında paylaşılan iktidarın Ermeni cemaatine yayılması sonucunu doğurmuş ve Ermeni toplumu kendilerine ilişkin kararları kendileri alabilecek konuma gelmişlerdir.
1856 Fermanının getirdiği avantajlı ortamın doğurduğu nizamnamenin, Ermenilerde muhtariyet düşüncesini tetiklediğini söylemek yanlış olmaz. Osmanlı Devleti bu nizamnameyle millet-i sadıka diye nitelenen Ermenilere bir cemile yapmışsa da özelikle 1878’den sonraki süreçte Ermeni dernekleri ve ihtilal komiteleri, nizamnamenin tanıdığı ayrıcalık ortamından yararlanarak kuruldu. Gelinen noktada nizamnamenin Ermeni sorununun oluşmaya başlamasında önemli rolü olduğunda kuşku yoktur.
Bebiroğlu, Murat (2003), Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e Ermeni Nizamnameleri, Ohan Matbaası, İstanbul.
Düstur, Birinci Tertip, Cilt 2.
Ercan, Yavuz (2000), “Osmanlı Devletinde Müslüman Olmayan Topluluklar (Millet Sistemi)”, Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, (Ed. Hasan Celal Güzel), Yeni Türkiye Yay., Ankara.
İlter, Erdal (1995), Ermeni Meselesinin Perspektifi ve Zeytun İsyanları (1780-1915), 2. Baskı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yay., Ankara.
İnalcık, Halil (2006), “Sened-i İttifak ve Gülhane Hatt-ı Hümayunu”, Tanzimat, Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, (Ed. Halil İnalcık-Mehmet Seyitdanlıoğlu), Phoenix Yay., Ankara.
Kılıç, Davut (2000), “İstanbul Ermeni Patrikhanesinin Bağımsızlık Hareketlerine Yönelişi (1850-1896)” Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, (Ed. Hasan Celal Güzel), Yeni Türkiye Yay., Ankara.
Küçük, Cevdet (2006), “Osmanlı İmparatorluğunda “Millet Sistemi” ve Tanzimat”, Tanzimat, Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, (Ed. Halil İnalcık-Mehmet Seyitdanlıoğlu), Phoenix Yay., Ankara .
Saray, Mehmet (2005), Ermenistan ve Türk-Ermeni İlişkileri, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara.
Şahin, Recep (1988), Tarih Boyunca Türk İdarelerinin Ermeni Politikaları, Ötüken Yay., İstanbul.
Uras, Esat (1987), Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, 2. Baskı, Belge Yay., İstanbul.[:en]
Bebiroğlu, Murat (2003), Tanzimat’tan II. Meşrutiyet’e Ermeni Nizamnameleri, Ohan Matbaası, İstanbul.
Düstur, Birinci Tertip, Cilt 2.
Ercan, Yavuz (2000), “Osmanlı Devletinde Müslüman Olmayan Topluluklar (Millet Sistemi)”, Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, (Ed. Hasan Celal Güzel), Yeni Türkiye Yay., Ankara.
İlter, Erdal (1995), Ermeni Meselesinin Perspektifi ve Zeytun İsyanları (1780-1915), 2. Baskı, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü Yay., Ankara.
İnalcık, Halil (2006), “Sened-i İttifak ve Gülhane Hatt-ı Hümayunu”, Tanzimat, Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, (Ed. Halil İnalcık-Mehmet Seyitdanlıoğlu), Phoenix Yay., Ankara.
Kılıç, Davut (2000), “İstanbul Ermeni Patrikhanesinin Bağımsızlık Hareketlerine Yönelişi (1850-1896)” Osmanlıdan Günümüze Ermeni Sorunu, (Ed. Hasan Celal Güzel), Yeni Türkiye Yay., Ankara.
Küçük, Cevdet (2006), “Osmanlı İmparatorluğunda “Millet Sistemi” ve Tanzimat”, Tanzimat, Değişim Sürecinde Osmanlı İmparatorluğu, (Ed. Halil İnalcık-Mehmet Seyitdanlıoğlu), Phoenix Yay., Ankara .
Saray, Mehmet (2005), Ermenistan ve Türk-Ermeni İlişkileri, Atatürk Araştırma Merkezi Yay., Ankara.
Şahin, Recep (1988), Tarih Boyunca Türk İdarelerinin Ermeni Politikaları, Ötüken Yay., İstanbul.
Uras, Esat (1987), Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, 2. Baskı, Belge Yay., İstanbul.
Bu çalışma, Erciyes Üniversitesi ve Nevşehir Üniversitesi ortaklığında 22-24 Mayıs 2008 tarihleri arasında düzenlenen 2. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Sempozyumu (EUSAS-2)’nda sunulmuş ve ardından 2009 yılında Hoşgörüden Yol Ayrımına Ermeniler başlığıyla yayınlanan bildiriler kitabının 2. cildinde (ss. 167-203) “1863 Tarihli ‘Nizamname-i Millet-i Ermeniyan’ Bağlamında Osmanlı Devletinin Ermenilere Yönelik Tutumu” başlığı altında basılmıştır.[:en]
Bu çalışma, Erciyes Üniversitesi ve Nevşehir Üniversitesi ortaklığında 22-24 Mayıs 2008 tarihleri arasında düzenlenen 2. Uluslararası Sosyal Araştırmalar Sempozyumu (EUSAS-2)’nda sunulmuş ve ardından 2009 yılında Hoşgörüden Yol Ayrımına Ermeniler başlığıyla yayınlanan bildiriler kitabının 2. cildinde (ss. 167-203) “1863 Tarihli ‘Nizamname-i Millet-i Ermeniyan’ Bağlamında Osmanlı Devletinin Ermenilere Yönelik Tutumu” başlığı altında basılmıştır.