Ermeni Asıllı Osmanlı Nazırlarından Gabriyel Noradunkyan Efendi (1852-1936)

Gabriyel Noradunkyan, son dönem Ermeni bürokratları içerisinde ismi ilk akla gelen kişilerden birisidir. İmparatorluğun dağılma ve çöküş dönemlerinde Babıâli ve Hariciye kalemlerinde önemli görevler ifa etmiş, Âyan üyeliğinin yanı sıra Ticaret ve Nafıa ile Hariciye Nazırlığı’nda bulunmuştur.

Gabriel Noradunkyan Efendi

Gabriel Noradunkyan Efendi

Asakir-i Şahane Ekmekçibaşısı Krikor Noradunkyan’ın oğlu olan Gabriyel, Ekim 1852’de Üsküdar’da dünyaya geldi. Temel eğitimini İstanbul’da tamamlayarak 1869’da Kadıköy’deki Saint Joseph Fransız Koleji’nden mezun oldu. Bir ara ticaretle uğraştıktan sonra, bundan vazgeçti ve eğitimine devam etmek maksadıyla Paris’e gitti. Burada Collège de France, Sorbonne Üniversitesi ve Ecoledes Sciences Politiques’e devam ederek; hukuk, siyaset bilimi ve diplomasi alanlarında eğitim aldı. Fransızca, İngilizce ve İtalyanca bilen Gabriyel Efendi, Mekteb-i Hukuk-ı Şahane’de Galata’daki Ermeni Getronagan Lisesi’nde dersler verdi. Ayrıca yazıldığı döneme kadarki Osmanlı İmparatorluğu’nun imzaladığı bütün anlaşmaları ihtiva eden Recueil d’Actes Internationaux e l’Empire Ottoman adlı kitabın müellifidir. Gabriyel Efendi, kuyumcu Hagop Çobanyan’ın kızı Mari ile evlenmiş ve bu evlilikten Anayis adında bir kızı ile kendisi gibi hariciyeci olan Diran Kirkor isminde bir oğlu dünyaya gelmiştir (Pamukciyan, 2003, s. 31).

Eğitimi sonrasında Paris Sefiri Ali Paşa ile İstanbul’a dönen Gabriyel Efendi 14 Aralık 1875 tarihinde Hariciye Kitabeti Kalemi’nde işe başlamış ve birkaç ay sonra da Tahrirat-ı Ecnebiye kalemi’ne geçmiştir. Hariciye’de görev yaptığı süre içinde Osmanlı İmparatorluğu’nun dış devletlerle olan sorunları için kurulan heyetlerin hemen tamamında görev almıştır. 28 Mart 1881 tarihinde Podgorica Sefareti başkâtipliğine tayin edilmiş, 12 Mart 1883’de bu görevinden alınmıştır (BOA, DH. SAİD, 81/473). Memuriyet hayatı boyunca elçilikte görev yapma bakımından ilk ve tek yurt dışı hizmetini Çetine Sefareti’nde yapmıştır.

Podgorica’daki görevinden İstanbul’a dönen Gabriyel Noradunkyan, Sadrazam Küçük Said Paşa’nın teklifiyle uzun süre görev yapacağı Babıâli Hukuk Müşavirliği’ne atanmıştır (Kévorkian, 1995, s. 8). İngilizler onun “dar görüşlü” ama kendisinin “zeki bir hukukçu” olduğunu belirtirler (Gooch ve Temperley, 1967, s. 13,14). Kırk yıla yakın İstanbul’da yaşayan İngiliz diplomat Edwin Pears da onun, Rum Karateodori’den sonra II. Abdülhamid’in bürokratları içindeki en ehil hukukçu olduğunu yazar (Pears, 1917, s. 216). Bir başka İngiliz diplomat ve politikacı Aubrey Herbert de anılarında, Gabriyel Efendi’yi “vatansever bir Ermeni” olarak niteler (Herbert, 1924, s. 273).

Dil bilen ve iyi bir eğitim alan Gabriyel Efendi, yaptığı görevler ve bulunduğu komisyonlarda üstün başarı göstermiş bir kimse olarak temayüz etmiştir. Nitekim bu özellikleri kendisine muhtelif rütbe ve nişanlar kazandırmıştır. Örneğin, 1897 Osmanlı-Yunan Savaşı sonrasında imzalanacak anlaşma şartları için onun teklifleri II. Abdülhamid tarafından kabul edilmiş ve kendisine nişan verilmiştir (Kévorkian, s. 21, 22). Yine beynelmilel komisyonlardaki becerisi nedeniyle yabancı devletler tarafından da bazı önemli nişanlarla ödüllendirilmiştir (BOA, DH. SAİD, 81/473). 1903’te Gabriyel Efendi’nin eşine ve kızına da Şefkat Nişanı verilmiştir. Birtakım Ermenilerin isyana ve teröre yöneldiği bir devirde Noradunkyan ve ailesinin bu şekilde taltif edilmesi devletin Ermenilere bakışının değişmediğini yansıtması açısından dikkate şayandır.

Gabriyel Efendi, II. Abdülhamid tarafından 15 Aralık 1908’de Meclis-i Âyan üyeliğine atanmıştır (Demirci, 2006, s. 476). Sivil bürokrasiden gelen Gabriyel Noradunkyan Meclis-i Âyan’da pek çok encümende görevler yapmıştır. Meclis tutanaklarında bu encümenlerin başkanlığı, sözcülüğü gibi etkili görevleri üstlendiği, mevzuatı iyi bildiği, bu yüzden de yasama sürecine önemli ölçüde katkıda bulunduğu görülmektedir. Bu özellikler onun “teknokrat” yönünün oldukça kuvvetli olduğunu göstermektedir (Demirci, 2003, s. 309). Noradunkyan, Âyan üyeliği sırasında Hilal-i Ahmer’in kurucuları arasında yer almış o dönemlerde kurulan kabinelerde de görev yapmıştır. Sırasıyla Kamil Paşa, Hüseyin Hilmi Paşa, Ahmet Tevfik Paşa ve ikinci Hüseyin Hilmi Paşa hükümetlerinde Ticaret ve Nafıa Nazırı olarak görev yapmıştır. Bu görevindeyken İttihad ve Terakki’nin yayın organı gibi çalışan Tanin gazetesinin yoğun kampanyası sonucu 9 Eylül 1909’da istifa etmiş ve yerine soydaşı Bedros Hallacyan atanmıştır (Yalçın, 2001, s. 155). İttihatçılar Gabriyel Efendi’nin II. Abdülhamid’e fazlasıyla sadık olduğu düşündükleri için ona güven duymuyorlardı.

Gabriyel Noradunkyan, Âyan üyesiyken Mehmet Reşad’ın cülusunu yabancı devletlere bildirmek gayesiyle teşkil edilen heyette de bulunmuştur (Simavi, 2007, s. 46). Eski Sadrazam Tevfik Paşa ile 1. Ordu Erkânı Harbiye Reisi Ferik Halil Paşa’nın da bulunduğu heyet sırasıyla Viyana, Petersburg ve Berlin’e gitmiş; Tevfik Paşa Almanya’da gruptan ayrıldığından heyete Gabriyel Efendi başkanlık etmiştir. Bu heyet de devamında Stockholm, Belgrat ve Bükreş’e uğramıştır (Kodaman ve Ünal, 1996, s. 59).

Gabriyel Noradunkyan, Temmuz 1912’de göreve başlayan Gazi Ahmet Muhtar Paşa kabinesi ile Ekim 1912’de kurulan Kamil Paşa hükümetinde hariciye nazırlığı görevini ifa etmiştir. Ancak, bu görev sadece 6 ay 25 gün sürmüştür. Yıllarca hariciye kalemlerinde başarılı bir şekilde görev yapması ve diplomasi alanına olan vukufiyeti onun hariciye nazırlığına atanmasında etkili olmuştur.

Rusya’nın yardımı ve yönlendirmesiyle Balkan devletleri Osmanlı’ya savaş ilan ettiklerinde, Hariciye Nazırı Noradunkyan Efendi oldukça zor bir görevi yürütmek durumunda kalmıştı. Zira devlet, Balkan Savaşları’na hazırlıksız yakalanmıştı. Atina Maslahatgüzarı Galip Kemali Bey’in bütün uyarılarına rağmen, Sırbistan’ın Avrupalı devletlerden satın aldığı silahların Selanik limanı yoluyla Belgrat’a gönderilmesine izin verilmişti. Ayrıca Rusya’nın bölgede savaş olmayacağına yönelik Gabriyel Noradunkyan’a verdiği teminat üzerine Rumeli’deki 120 tabur talimli asker terhis edilmişti (Turan, 1999, s. 248). Bunların yanında Osmanlı Devleti, kış mevsimi yaklaştığından Balkan devletlerinin ve özellikle Bulgaristan’ın savaşa girişebileceğini düşünmüyordu. Nitekim Gabriyel Efendi bir İstanbul gazetesine verdiği demeçte, “Bulgar hükümetinin barışçı beyanatının samimiyetine inanmamak için hiçbir sebep mevcut değil” beyanatını vermişti (Andonyan, 1999, s. 192).

Neticede Osmanlı Devleti, Balkan Savaşları’nda tarihinin en ağır mağlubiyetlerinden birini yaşamıştır. Fransız Matin gazetesinin başyazarı Stephane Lausanne, Kırklareli’nin düştüğü günün akşamında, konuğu olduğu Noradunkyan’ın halini şöyle tasvir eder:

O akşam Hariciye Nazırı Gabriyel Noradunkyan’ın evinde yemeğe davetliydim. Yemekten önce, Nazır birden bire salona girdi. Yüzü sapsarıydı. Şaşkınlık içindeydi. Kısık bir sesle dedi ki: Tarihimizde emsali olmayan bir şey cereyan etti… Askerlerimiz Kırkkilise’yi terk etmişler. Yenilmemişler, paniğe kapılmışlar. Sonra ilave etti. Bulgar ve Rum asıllı çok asker var aramızda; subaylarımızın sayısı da az; sonra biraz fazla gömülmüşlerdir siyasete

(Andonyan, 1999, s. 465)

Savaştan sonraki barış müzakereleri sırasında Edirne’nin hangi tarafa ait olacağı konusunda Osmanlı Devleti ile Bulgaristan arasında tartışma çıktığında Noradunkyan Efendi şu kararlı açıklamayı yapmıştı: “Eğer Edirne direnmeye devam ederse, kurtarmak için savaşırız. Eğer Edirne düşerse, tekrar almak için savaşırız” (Hall, 2003, s. 106). Hariciye Nazırı Noradunkyan, Balkan Savaşı sırasında II. Abdülhamid’in Selanik’ten kurtarılmasında da aktif rol oynamış, onun planladığı senaryo uygulanarak sabık sultan İstanbul’a getirilmiştir (Kévorkian, 1995, s. 30-34).

Şeyhülislam Cemalettin Efendi hatıralarında, Balkan faciasının müsebbibi olarak Noradunkyan’ı göstermiştir. Noradunkyan’ın savaşı kaçınılmaz bir sonuç olarak görmesi üzerine “ok yaydan çıkmıştır”. Noradunkyan’a göre uluslararası konjonktür sebebiyle artık yapılacak bir şey kalmamıştır (Cemalettin Efendi, 1990, s. 86-87).

Noradunkyan, İttihad ve Terakki’nin Babıâli Baskınından üç gün sonra 26 Ocak 1913’de ailesi ile birlikte Avrupa’ya gitmiş ve ölümüne kadar Fransa’da yaşamıştır. Onun ailesini de yanına alarak yurtdışına çıkması, kendilerine karşı bir harekette bulunulacağından korktuğunu ve hayati tehlike hissettiğini gösterir. Ayrıca sağlığındaki bozukluklardan dolayı sürekli tedaviye ihtiyaç duyduğunu ve bunun için de yurt dışında bulunması gerektiğini ileri sürerek 17 Kasım 1916’de Meclis-i Âyan üyeliğinden de istifa etmiştir. İstifa dilekçesinde devlete 45 yıllık hizmeti bulunduğunu, memuriyetinden dolayı alacağı emeklilik maaşı bağlanıncaya kadar, Âyan üyeliğinden aldığı maaşın devam etmesini istemiştir (BOA, İ. DUİT., 11/35).

Gabriyel Efendi’nin Ermeni meselesi ile ilgili durumunu iki safhada incelemek gerekir. Çünkü onun devlet memurluğu ve bakanlık yaptığı dönemdeki duruşu ile 1913’te gittiği yurt dışındaki tutumu birbirinden tamamen farklıdır.

Birinci dönemde Noradunkyan Efendi, başarılı bir Osmanlı bürokratı ve bakanı olarak “Millet-i Sadıka” imajı zedelenen cemaati ile devlet arasında zuhur eden güven bunalımının giderilmesi noktasında önemli çalışmalarda bulunmuştur. Örneğin II. Abdülhamid, tedhiş hareketlerinden dolayı Ermenilere ekonomik alanda imkân vermemiş, özellikle devlet eliyle onlara iş vermemeye gayret göstermişti. Abdülhamid’in bu siyasetinden rahatsızlık duyan Ermeni ileri gelenleri, onu teskin etmek için ziyaretine gitmişlerdi. Ziyarete gidenler arasında Ermeni Patriği, Hariciye Nezareti Müsteşarı Artin Paşa ile Gabriyel Efendi de bulunmaktaydı. Onlar padişaha, “Ermeni komitelerine mektup yazarak, faaliyetlerine devam etmelerinin Ermeni milleti için ne kadar tehlikeli olduğunu bildireceklerini ve devlet içindeki Ermenileri de komitecilerin arkasından gitmekten vazgeçireceklerini” ifade etmişlerdi (Tahsin Paşa, 1990, s. 183).

Noradunkyan, hukuk müşavirliği görevi sırasında, cemaatin önde gelenleriyle birlikte II. Abdülhamid’e yazdıkları 29 Kasım 1890 tarihli mektupta, “Bir avuç ayrılıkçı Ermeni’nin cemaati temsile salahiyetlerinin olmadığını belirterek, onları kınadıklarını” bildirmişlerdir. (BOA, Y. PRK. AZJ., 18/13).

Gabriyel Efendi’ Ermeni Meselesi hususunda kapsamlı bir rapor hazırlayarak Şura-yı Devlet reisi Said Paşa’ya sunmuştur. Raporda, günden güne güçlenen Ermeni komiteleri ile mücadelede için alınması gereken tedbirleri sıralamış ve izlenmesi gereken stratejiyi belirtmiştir (BOA, Y. PRK. ŞD., 2/18). Kısacası Noradunkyan 1913’ten önce devlete sadık ve komitelerin aleyhinde olan bir kişidir.

Gabriyel Noradunkyan, Fransa’ya yerleştikten sonra farklı bir kişiliğe bürünerek devletin aleyhine dönmüştür. Birkaç yıl fikri ve siyasi tartışmalardan uzaklaşan Noradunkyan Osmanlı Devleti’nin I. Dünya Savaşı’ndan yenilmesinden sonra ortaya çıkmış ve bağımsız Ermenistan emeliyle hareket eden Ermeni heyetinde yer almıştır. Mağlup devletlerin paylaşılmalarının görüşüldüğü Paris Sulh Konferansı’nda Bogos Nubar Paşa ile birlikte Ermeni heyetine başkanlık yapmış, İtilaf devletleri nezdinde halen mensubu bulunduğu Osmanlı Devleti aleyhine çalışmıştır. Heyet, özellikle Türkiye’nin doğusunda bir Ermenistan devletinin kurulması noktasında yoğunlaşmış, bu isteklerini ise Sevr Antlaşmasıyla elde etmiştir.

Gabriel Noradunkyan Efendi 2

Noradunkyan’ın zihniyet dünyasındaki bu keskin değişimin nedenlerinden birisi ve belki de en önemlisi, Osmanlı İmparatorluğu’nun artık çözüldüğünü hissederek, yeni oluşum sırasında, mensubu olduğu Ermeni milletinin de bir devletinin olması gerektiğini düşünmesidir. Açıkcası ulusal devlet bilinci ve özlemi, Noradunkyan’ın emperyal kimliğinin önüne geçmiştir. Bu dönüşümün, ulus devlet düşüncesinin hayli güçlendiği bir dönemde meydana gelmesi doğal karşılanabilir.

Noradunkyan Efendi riyasetindeki Ermeni heyeti, Paris Konferansı’ndan sonra Lozan’da ortaya çıkmış, burada da hem Türk heyeti, hem de diğer taraf devletler nezdinde görüşmelerde bulunmuştur. Ermeni temsilcileri, Ermenilerin İngiltere ve Fransa lehine I. Dünya Savaşı sırasında ve sonrasında fedakârane mücadele ettiklerini ve bu bağlamda çok ağır bir bedel ödemek zorunda kaldıklarını ileri sürerek dolayısıyla kendilerinden Ermenilere verdikleri sözleri tutmalarını ve Türk heyetine baskı yapmalarını istemişlerdir. Ermeni delegasyonu, Türk heyetinin bulunmayı reddettiği 26 Aralık 1922 tarihli oturumda, hazırlamış oldukları raporu okumuş ve müttefiklerden istediklerini somutlaştırmıştır. Görüşmede Horace Rumbold, Noradunkyan Efendi’den Türkiye’nin neresinde yurt istediklerini haritada göstermesini istemiş, o da “Yurt, Ceyhan, Suriye hudutlarıyla Fırat arasında, içerisine Sis ve Maraş’ı alarak Fırat’a uzanır” diyerek göstermiştir (Uras, 1987, s. 725).

Lozan müzakerelerinde Türk delegasyonunun Ermeni isteklerine tavizsiz yaklaşımları Ermeni heyetinin umutlarını tüketmiş, son bir hamle olarak Noradunkyan Efendi, İsmet Paşa ve Rıza Nur ile yüz yüze görüşmüştür (İnönü, 1985, s. 79–83). İsmet Paşa, Gabriyel Noradunkyan ile görüşmelerini Ankara’ya şu şekilde bildirmiştir: “Noradunkyan Efendi geldi. Muhacirler için Ermeni yurdu istedi. Nasihat ettik…” (Şimşir, 1990, s. 192).

Gabriyel Noradunkyan, Lozan Antlaşması’nın imzalanmasından tam bir yıl sonra, İsmet Paşa’ya gönderdiği mektubunda, Ermenilerle Türkler arasındaki ortak tarih ve kadere vurgu yaptıktan sonra, Türkiye toprakları dışında kalmış tehcir mağduru Ermenilere yardım elinin uzatılmasını istemiştir (BCA, 030.01/10.59.5). Bundan sonra politik ortamlarda görünmeyen Noradunkyan, 1936’da Paris’te vefat etmiştir.

Kaynakça

Arşivler

Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA).

Dâhiliye Nezareti Sicill-i Ahval İdaresi (DH. SAİD.)

İrade Dâhiliye (İ. DH.)

İrade Hariciye (İ. HR.)

İrade Dosya Usulü İradeler Tasnifi (İ. DUİT.)

Yıldız Perakende Evrakı Arzuhal ve Jurnaller (Y. PRK. AZJ.)

Yıldız Perakende Şura-yı Devlet (Y. PRK. ŞD.)

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA).

Kitaplar ve Makaleler

Andonyan, Aram (1999), Balkan Savaşı, Aras Yayınları, İstanbul

Avcı, Halil Ersin (2010), İngiliz-Ermeni İttifakı, Paraf Yayınları, İstanbul

Çapa, Mesut (2009), Kızılay (Hilâl-i Ahmer) Cemiyeti (1914-1925), Rıhtım Ajans & Yayınevi, Ankara

Demirci, H. Aliyar (2003), “İkinci Meşrutiyet Birinci ve İkinci Yasama Döneminde (1908–1912) Osmanlı Âyan Meclisi’nin Ermeni Üyeleri ve Faaliyetleri”, Ermeni Araştırmaları I. Türkiye Kongresi Bildirileri, C. I, Ankara 2003, 303–315.

Demirci, H. Aliyar (2006), II. Meşrutiyet’te Âyan Meclisi (1908–1912), İstanbul

Gooch, G. P. ve Temperley, Harold (1967), British Documents on the Origins of the War (1898–1914), New York

Hall, Richard C.(2003), Balkan Savaşları, Çev. M. Tanju Akad, İstanbul

Herbert, Aubrey (1924), Ben Kendim: A Record of Eastern Travel, London

İnönü, İsmet (1985), Hatıralar, c.2, haz. S. Selek Ankara

Kévorkian, Raymond. H.(1985), “Gabriel Noradounghian (1852-1936)”, Revued’histoire Arménienne Contemporaine, I, 1-37

Özdemir, Bülent (2008), İngiliz İstihbarat Raporlarında Fişlenen Türkiye, İstanbul

Pamukciyan, Kevork (2003), Zamanlar, Mekânlar, İnsanlar, İstanbul

Pears, Edwin (1917), Life of Abdul Hamid, London

Simavi, Lütfi (2007), Osmanlı Sarayının Son Günleri, Haz. Sevda Şakar, İstanbul

Son Vak’anüvis Abdurrahman Şeref Efendi Tarihi(1996), Haz.Bayram Kodaman, Mehmet Ali Ünal, Ankara

Söylemezoğlu, Galip Kemali (1950), Hariciye Hizmetinde 30 Sene, I, İstanbul

Şeyhülislam Cemaleddin Efendi (1990), Siyasi Hatıralarım, Haz. Selim Kutsan, İstanbul

Şimşir, Bilal N. (1990), Lozan Telgrafları, I, Ankara

Tahsin Paşa’nın Yıldız Hatıraları (1990), İstanbul

Topuzlu, Cemil (1982), 80 Yıllık Hatıralarım, Haz. Hüsrev Hatemi, Aykut Kazancıgil, İstanbul

Turan, Ömer (1999), “II. Meşrutiyet ve Balkan Savaşları”, Çağdaş Türk Diplomasisi: 200 Yıllık Süreç, Haz. İsmail Soysal, Ankara, s. 241–253

Uras, Esat (1987), Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul

Yalçın, Hüseyin Cahit (2001), Tanıdıklarım, İstanbul[:en]

Arşivler

Başbakanlık Osmanlı Arşivi (BOA).

Dâhiliye Nezareti Sicill-i Ahval İdaresi (DH. SAİD.)

İrade Dâhiliye (İ. DH.)

İrade Hariciye (İ. HR.)

İrade Dosya Usulü İradeler Tasnifi (İ. DUİT.)

Yıldız Perakende Evrakı Arzuhal ve Jurnaller (Y. PRK. AZJ.)

Yıldız Perakende Şura-yı Devlet (Y. PRK. ŞD.)

Başbakanlık Cumhuriyet Arşivi (BCA).

Kitaplar ve Makaleler

Andonyan, Aram (1999), Balkan Savaşı, Aras Yayınları, İstanbul

Avcı, Halil Ersin (2010), İngiliz-Ermeni İttifakı, Paraf Yayınları, İstanbul

Çapa, Mesut (2009), Kızılay (Hilâl-i Ahmer) Cemiyeti (1914-1925), Rıhtım Ajans & Yayınevi, Ankara

Demirci, H. Aliyar (2003), “İkinci Meşrutiyet Birinci ve İkinci Yasama Döneminde (1908–1912) Osmanlı Âyan Meclisi’nin Ermeni Üyeleri ve Faaliyetleri”, Ermeni Araştırmaları I. Türkiye Kongresi Bildirileri, C. I, Ankara 2003, 303–315.

Demirci, H. Aliyar (2006), II. Meşrutiyet’te Âyan Meclisi (1908–1912), İstanbul

Gooch, G. P. ve Temperley, Harold (1967), British Documents on the Origins of the War (1898–1914), New York

Hall, Richard C.(2003), Balkan Savaşları, Çev. M. Tanju Akad, İstanbul

Herbert, Aubrey (1924), Ben Kendim: A Record of Eastern Travel, London

İnönü, İsmet (1985), Hatıralar, c.2, haz. S. Selek Ankara

Kévorkian, Raymond. H.(1985), “Gabriel Noradounghian (1852-1936)”, Revued’histoire Arménienne Contemporaine, I, 1-37

Özdemir, Bülent (2008), İngiliz İstihbarat Raporlarında Fişlenen Türkiye, İstanbul

Pamukciyan, Kevork (2003), Zamanlar, Mekânlar, İnsanlar, İstanbul

Pears, Edwin (1917), Life of Abdul Hamid, London

Simavi, Lütfi (2007), Osmanlı Sarayının Son Günleri, Haz. Sevda Şakar, İstanbul

Son Vak’anüvis Abdurrahman Şeref Efendi Tarihi(1996), Haz.Bayram Kodaman, Mehmet Ali Ünal, Ankara

Söylemezoğlu, Galip Kemali (1950), Hariciye Hizmetinde 30 Sene, I, İstanbul

Şeyhülislam Cemaleddin Efendi (1990), Siyasi Hatıralarım, Haz. Selim Kutsan, İstanbul

Şimşir, Bilal N. (1990), Lozan Telgrafları, I, Ankara

Tahsin Paşa’nın Yıldız Hatıraları (1990), İstanbul

Topuzlu, Cemil (1982), 80 Yıllık Hatıralarım, Haz. Hüsrev Hatemi, Aykut Kazancıgil, İstanbul

Turan, Ömer (1999), “II. Meşrutiyet ve Balkan Savaşları”, Çağdaş Türk Diplomasisi: 200 Yıllık Süreç, Haz. İsmail Soysal, Ankara, s. 241–253

Uras, Esat (1987), Tarihte Ermeniler ve Ermeni Meselesi, İstanbul

Yalçın, Hüseyin Cahit (2001), Tanıdıklarım, İstanbul

© 2024 - Marmara Üniversitesi